Senaryolar

oLeyyy SaoL BeReN''mmm sana güzeL bir senaryo Lazm şimDi.Imm taBii Ki BiHTeR BeHLüL...!

ewwtt bana SeNarYo Yazzz

ouff çok zor Bu tüm adminler için olsun ama Beren Dlra'm için tabii ki Birinci AŞK-I MEMNU fanına

[b]KaRaKTeR TaNıMı;

BİHTER YÖREOĞLU ;
25 yaşında ela gözlü ve dalgalı kahverengi saçları var.Babasının ölümü annesinin yüzünden olduğunu bir tek o gözleriyle gördü.Bu yüzden annesinden nefret ediyor.Bir an önce ondan kurtulmak istiyor.Behlül ve Deniz aralıksız onu aradıkları için onlarla sürekli buluşuyor.



BEHLÜL HAZNEDAR;
Son derece çapkın bir oğlan.Bihter'in yaşında.Bir daldan diğer dala konan tiplerden.Abisi Deniz'le aralarında farklı bir sevgi var.Bihter'e aşık ama hiç yüz bulamıyor.



DENİZ HAZNEDAR;
Bihter'in eski sevgilisi.Behlül'ün kardeşi.1 yaş var aralarında.Bihter'den sonra sevgilisi olmadı.Zaten Bihter'i de unutamadı.Kardeşinin Bihter'i sevdiğini bilmiyor.Bilseydi neler olurdu acaba?



Jacob Çelik
Yabancı uğruklu bir genç .Ailesinden sadece bir tek kız kardeşi Kristen kalmış.Kız kardeşiyle aynı evde yaşıyor ve ona çok bağlı.



Kristen Çelik
Yabancı uğruklu son derece güzel bir kız.Jacob'ın kız kardeşi.Aynı yaştalar ama Jacob hep ona abilik taslıyor.Sadeliği seviyor ama makyaja da hayır demiyor.Jacob'a duygusal olarak bağlı ne kadar didişseler de.



ADNAN ZİYAGİL;
Bihter'den Bihter üniversiye giderken hoşlanır.(Adama bak ya )Aslında onu hep sever.Behlül ve Deniz uzak bir akrabasıdır ama onları oğlu gibi yetiştirmiştir.2 tane çocuğu vardır:Nihal ve Bülent.Karısının ölümünden sonra çocuklarına bağlanmıştır.





MATMEZEL DE COURTON;
Kendini Ziyagil'lere bağlayan bir bayan.Çocukların dadısıdır.Ama Adnan Bey'e aşıktır.Bihter'i sevmez.Yabancı uyruklu.Babası hayatta ama kızını ne arıyor ne soruyor.

PEYKER YÖREOĞLU(Sonradan Önal);
Firdevs Hanımın kızı.Bihter'in ablası.Behlül'le bir süre ilişkileri oldu ama Behlül onu en yakın arkadaşıyla aldattı.Nihat Önal'lan evli.

FİRDEVS YÖREOĞLU;
Kızlarıyla yarış içinde.Kocası Melih Bey öldü ama camiadan uzak kalmasına yetmedi.Adnan Bey'le evlenmek istiyor.Bihter'le Deniz'i evlendirmek istiyor.Son derece dedikoducu.

NİHAL ZİYAGİL;
Kendi halinde liseli bir kız.Babasını çok seviyor.Bihter'le paylamşak istemiyor.Bu yüzden Bihter'e doğuştan bir gıcıklığı var.Behlül'e aşık.

BÜLENT ZİYAGİL;
Adnan'ın oğlu.Annesini hatırlamyor çünkü o bebekken annesi vefat etti.Bu yüzden birilerine anne deme isteği duyuyor.

Kızım iki erkek de acayip yakışıklı Bihter hangisini seçicek ?
Merak içindeim
Zac
Kıvanç

İpucu : Kıvanç'la yasak aşk yapcam Aslında hepsini söyledm be

Deniz

1.Bölüm : SEÇİM

'Of 'diyerek elini cebine attım.Ya Behlül ya da Deniz arıyordu gene!Arayan Behlüldü.Yavaşça telefonu açtı.
''Ne var Behlül gene?''Sesi bıkkın bir şekilde çıkmıştı.
''Sana da selam Bihter.Bugün balık yemeğe gidelim mi?''
''Of Behlül niye bana bu kadar kafayı taktın ya?''
''Aaa Bihter dostça bir şey sadece.''
''Dışarıda gezmek istemiyorum Behlül.''
''Imm köşke gelir misin peki?Alırım seni.''Behlül'ün vazgeçmeye hiç niyeti yoktu gibiydi.En iyisi kabul etmek.
''Of ,tamam tamam.Sevgilin olsam bu kadar vakit geçirmeyiz ya !'' diye mızmızlandım.Behlül güldü.
''Tamam Bihtercim.Yarım saat sonra gelmiş olurum.''Aman ne iyi.
''Tamam bye''Telefonu kapadım.Niye bana bu kadar kafayı takmışlardı ki?Dolabımın önüne gittim ve mor kazağımı ,siyah dar kotumu giydim.Saçlarımı açık bıraktım.Çanta istemiyordum.Telefonumu cebime koydum.300TL kadar da yanıma para alıp dışarıda beklemeye başladım.Kısa bir süre sonra telefonum çaldı.Arayan:Deniz.Günahım neydi?Telefonu açtım.
''Efendim Deniz.''
''Meraba Bihter.Birlkte bir şeyler yapalım mı?''Ay bu çocuk salakmıydı?Kaça bölünecektim?
''Sizin eve geliyorum ya.Bilmiyor musun?Behlül almaya gelcekti.''
''Hadi ya...Hımm Behlül demek...Güzel ...Tamam bye.''Telefonu yüzüme kapadı.İnanıyorum bana bunu nasıl yapabilir ki?Ben de bir daha açarım telefonunu, beklesin.Ben derin derin düşünürken Behlül'ün arabası geldi .Yeni araba almış.Her hafta araba mı alınır ya?Neyse.En öne bindim.Her zaman ki gibi uzun bir süre bana bakıp arabayı çalıştırdı.Yol boyunca bir çok kez konu açmaya çalıştı ama ben cevap vermedim.Sonunda eve gelmiştik.Park ederken acı gerçekle karşılaştım.Deniz'in arabası da buradaydı.
''Aaa Deniz de burda.Şirketteydi o ya.''
Behlül ,Deniz'n arabasının arkasına park etti ve arabadan indi.Ben de indim.
''Beşir arabalar!''O bağırdıktan 1-2 saniye sonra takım elbiseli bir erkek dışarı çıktı ve Deniz'in arabasına bindi.
''Bihter ,gel yukarı çıkalım.'' Köşke doğru gitmeye başladı .Ben de onu takip ettim.Köşke girdik ve merdivenleri çıktık.Merdivenleri bitirdiğimizde salona geçtik.Deniz de oradaydı.Ne kadarda yakışıklı görünüyordu siyah takım elbisenin içinde.Elimde olmadan güldüm.Biz gelince ayağa kalktı.Kollarını açtı.Sanki ona sarılmamı istiyor gibiydi.
''Bihter sevgilim.''Şoke olmuştum.Biz onla ayrılmıştık.Hatırladığım kadarıyla.
''Eski sevgilin.'' diye düzelttim.Kollarını indirdi.
''Ne fark eder ki?''Ne fark eder mi?Çok fark ederdi.Hem o benim yüzüme telefonu kapamamışmıydı?
''Fark eder bence.Eski ve yeni...Zıt.''Kollarını indirdi.Behlül'e baktı.
''Aaa evet ben eski olmalıyım.''Behlül'ü sevgilim mi sanmıştı?Güldüm.
''Behlül sevgilim değil ki?''diye yanıt verdim.Ceketini ve kravatını çıkardı , koltuğa attı.
''Ama o olmak isterdi değil mi Behlül?''Tabii ki hayır.
''Evet, onla kim olmak istemez?''Şaşkınlıkla ona döndüm.
''Nee?Anlamadım ya ?Ne oluyor burda?''
''Hiç bir şey Bihter.Hiç farkında değil misin ?Ben hala seni seviyorum.''
Aslında ben de Deniz'den hoşlanıyordum.Yani yakışıklıydı.Ama Behlül de yakışıklıydı.Ay çok karışık...
''Ne demem gerekiyor?''diye sordum.
''İçinden geleni.''diye cevap verdi Behlül.
''İkinizde tatlısınız.İkiniz de yakışıklısınız.Birinizle sevgili olursam,diğerini kaybedeceğimi biliyorum.Seçim yapamam.''Ne için gelmiştim.Ne için gidiyordum.Of.
''Seçim yapmazsan her ikimiz içinde kötü olacak.''diye yanıt verdi Behlül.
''Tamam o zaman sen bilirsin.Deniz'i seçiyorum.''

YoRuLDumm SıRa sende Dilo

Şey Meraba ben de Melissa BehLüL fanıyım Ama Deniz!e hasta oldum Senaryonuzu çok beendim Bihter'in azından yazmışsın ecem.Bence bundan sonra deniz veya behlül'ün azından yaz farklılık iidir ama sen bilirsin Imm bide Deniz'imizin Fotoları;







Şimdi Behlül;

aslında bu Bihter'le Behlül oldu ama olsun





BenCe Deniz ve Bihter daa hoş olur

Hoşgeldin buraya bu arada saol .Dilara nerde yaw :S Ben Bihter yazıcam valla Dierini beceremem xD

Of bayıldım Deniz' e Acaba aldatmasam mı ama olmaz qie şeytana uymucam hıh!

GeLdim LeayN arKamdan KoNşmaın Leayn TatiLdeiz heraLde deniz kum ve bihter

2.Bölüm:ÖLÜM

''Tamam o zaman sen bilirsin.Deniz'i seçiyorum.''
Bunu söylediğime pişmandım.Kalbim kırıldı.Sanki ikiye ayrıldı.Dayanamadım.O sözü ben söylemiştim ama sanki kalbim istemiyor gibiydi.Nefes alışlarım kesildi.Gözlerimden Behlül şeritleri geçti ve bayıldım.O an karanlığa gömülmüştüm.Kalbimin atışlarını duyuyordum.Hatta dış dünyadan gelen sesleri de duyabiliyordum.İçimden gelen acı beni çıldırtıyordu.Kıpırdayamıyordum ama hissediyordum.Felç mi olmuştum?İçim adeta parçalanıyordu.Sıcak eller beni havaya kaldırdı.Deniz değildi.Onun elleri her zaman soğuk olurdu.Behlülmüydü?Ellerim soğudu sanki kan vücudumdan çekiliyor gibiydi.Tek bildiğim nefes almadığımdı.Ne yaptığımı,kimin ellerinde olduğumu hiç birşeyi bilmiyordum.Gözlerimi açmak istiyordum, Behlül'ü öpmek istiyordum ama yapamıyordum.Niye öpmek istediğimi de bilmiyordum.Acı çekiyordum ve git gide beyinim iyice uyuştu.Dudaklarıma tüm gücümü yükledim ve araladım.Son gücümdü bu.Büyük ihtimalle bu güç de gittikten sonra ölecektim ama ne olacaktı ki?En azından acı gidecekti.
''Behlül,özür dilerim.''diye fısıldadım.Kulağımda nefes hissettim.Gücüm gitgide tükeniyordu ama içime 'Dayan salak vücut dayan!'diye bağırdım.
''Yapma,lütfen seni seviyorum.Sus lütfen dayan.Vücudun çok soğuk.'' Beni saran vücut Behlül'dü.Onu öpmek istiyordum.Ne olurdu ?Lütfen ,tek isteğim beni affetmesi .Acaba onu seviyormuydu.Kalbime sordum ve heyecanla atmaya başladı.Aklıma sordum,istemese de 'evet' dedi.Onu seviyordum !Behlül'ü seviyordum!Dudaklarımı açtım ve nefes aldım.
''Seni seviyorum.''diye yavaşça fısıldadım.Duymasını ümit ediyordum çünkü çok kısık bir sesim vardı.
''Bihter,bende seni seviyorum ama yapma konuşma vücudun ölüden daha soğuk .Day-''Daha sonrasını duyamadım ve iyice kendimden geçtim.Babamı görüyordum.Bana sürekli gülümsüyordu ama ben gülemiyordum.Ağlıyordum.Behlül'ün kollarındayken ki gücümden yüzlerce kat daha güçlü hissediyordum kendimi.Kulaklarım açıldı ve her şeyi duymaya başladım.Ama ölü olduğuma emindim.Ağlayışlar arkaplandaydı.
''Ne oldu böyle?Niye ölü gibi?Yaşıyor mu şu an cevap ver!''diye sordu bitkin bir ses.
''Travma geçiriyor sanki.Biz de anlayamadık.Lütfen çıkın.Elimizden geleni yapacağız ama ölüm aşamasında olan birini nasıl geri getiririz bilmiyorum.''diye söylendi umutsuz ve sert bir ses.Sesler tekrar kesildi.Babamı görmeye başladım.Ne kadarda mükemmeldi.Belki benle konuşurdu.Ağlamam durdu.
''Baba?Yaşıyormuyum?''diye sordum babama.Gülümsemesini kesti.
''Şu an hayır ama ümitliyim.Yaşamalısın.''Gülümsememişti.Görüntüsü kesilip duruyordu.Hayata mı dönüyordum?Babamın görüntüsü kesildi.Bağırdım ama işe yaramadı.Geri dönmedi ve biliyordum ki bir daha dönmeyecekti.Birden gözlerim açıldı.Bana bakan mavi giysili doktorları ve meraklı gözleri gördüm.Gözlerim yavaş yavaş kapandı ama direndim.Dudaklarıma güç verdim.
''Ne oldu bana?''
''İç kanaman ya da beyin kanaman var kesinlikle.Biraz sonra kesin tekrar bayılacaksın.Ne görürsen gör yanına gitme.Olduğun yerde kal.Ölmemeye çal-''Görüntü ve ses tekrar kesildi.Babamı görmüyordum bu sefer.Karanlıktaydım ve uyuyordum.Uyanmak istedim ama yorgun hissediyordum kendimi.Ben de direnmedim ve kendimi bıraktım.Rahat ve huzuru buldum.Saatlerce hatta haftalarca karanlıkta yattım ve aniden kabus görmüş gibi uyandım.Uyandığım yer uyuduğum karanlık değildi.Hastane odasıydı.Gözlerimi kamaştırdım.Etrafıma bakmaya başladım.Burnumda birşey vardı ve elimi tutan bir el.Yanıma döndüm ve elimin üstünde uyumuş olan Peyker'le karşılaştım.Güldüm.
''Peyker elimi kıracaksın.''Bunun üzerine Peyker aniden kafasını elimden kaldırıp gülümsemeye başladı.Yüzü çok kötü görünüyordu.Ölü gibi.
''Aman tanrım,Peyker bayılıyorum.Git makyaj yapıp gel lütfen .Tekrar ölmeyeyim .''Güldü ve başımı öptü.
''Bihter senin yerine ben ölcem artık.Diğerlerine haber vermeliyim.Dikkatli dur.''Güldüm.Kalktı ve heyecanla kapıdan çıktı.Başımı yana çevirdim.En güzel hediyem makyaj çantamla karşılaştım.Boş olan elimle çantamı aldım ve aynaya bakarak makyaj yaptım.Gene makyajlıydım.Ölü gibi değildim en azından.Göz kalemi çektikten sonra hazır olmuştum ama daha Peyker ve şamata grubu gelmemişti.Makyaj çantasını yerine bıraktım ve atnayı kafama götürdüm.Tanrım saçlarım hiç bozulmamış süper!Böyle böyle düşünürken birden kapı açıldı ve üstüme annem atladı.
''Bihter!Canım kızım iyi misin?''Annemin omzunun üstünden Deniz ve Behlül'e baktım.İkisi de benden daha berbat gözüküyorlardı.İkisi de bana hüzünle bakıyordu.
''Ne oldu bana ya böyle?''diye sordum merakla.Annem üstümden çekildi ve o da hüzünlü bir hal aldı.
''Buraya geldiğinde ölüydün.Seni saatler sonra dirilttiler.Bayılmışsın.İç organların birden kanamaya başlamış.Çok stresten dolayı.Herşeyin batlamış.Behlül ve Deniz'in üstüne tam 5 litre kan kustun.Hiç kanın kalmamıştı.Sana kan bulduk.Ama yaşamadın.Sürekli kan kusuyordun.Ölmek istiyorum diye bağırıp sanki istermiş gibi kan kusuyordun.Ölüydün ve seni morga götürdüler.Deniz morgta sana kalp masajı yaptı ve sen yaşadın.Sonra Deniz doktorlara haber verdi.İşte buradasın.''Bunun üzerine Behlül ve Deniz'İn üstüne baktım.Kan ve sadece kan!Tanrım!Yüzümü buruşturdum.
''Sağol Deniz.''Gülümsedim ve ekledim.''Galiba sana hayat borcum var.''Gülümsedi ve bana yaklaştı.Alnımdan öptü.Behlül'ün yüzü buruştu.Acı çekmemesi için konuyu değiştirdim.
''Üzerinizi değiştirmeyi düşünüyor musunuz?İğrenç kokuyorsunuz.Aynı benim kanım gibi.''Herkes güldü ve ben de onlara eşlik ettim.
1-2 hafta sonra taburcu edildim.Hastahane boyunca Deniz hiç yanımdan ayrılmadı.Yüzlerce kez Behlül'ün yanında beni dudaklarımdan öptü.Her seferinde de Behlül ellerini sıktı.Birlikte hiç yanlız kalmadık.Kalsaydık acaba ne olurdu?İtiraf edemediklerim harekete geçermiydi?Haftalarca Deniz'İn beni öpmesi ona beni daha da yakınlaştırıyordu.Sürekli evimize gelip benimle kalıyordu.Birlikte yatıyorduk.Onun kokusunda Behlül'ü düşünüyor ve bundan utanıyordum.Onu unutmak için Deniz'e daha çok yakınlaşıyordum.Bütün gün Deniz'le geziyorduk.Bir dakika bile ayrılmıyorduk.Yemekteydik ve ben izin isteyip tuvalete gitmiştim.Makyajımı tazeliyordum .Birdn cebimdekki telefon titredi.Biri arıyordu.Makyajı yarıda kesip telefonu cebimden çıkardım ve bakmadan açtım.
''Efendim?''
''İyi misin Bihter o zamandan beri?''Kalbim çılgınca atmaya başladı.Arkamdaki duvara yaslandım.Destek almam gerekiyordu.Behlül'dü arayan.Bu kadar zamandan beri ilk defa.
''Evet.Peki ya sen?''diye sordum.Cevaplarımız belliydi ama yalan söylemek zorundaydık.En azından ben artık Deniz'e daha yakındım ve asla onu aldatmazdım.
''Evet yani sen iyi olunca ben de olurum.''
''Imm tamam.''
''Seni seviyorum.''Üzgünüm Behlül ama sana 'ben de' diyemeceğim.
''Kendine eziyet etme,olamayacak bir şey için üzme kendini.Biz evlenmeyi düşünüyoruz.''Kendimi rahatlamış hissettim.Kalbim acımaya başladı ama eskisi gibi değildi.Çünkü artık Deniz'i bende seviyordum .Behlül'den daha çok olduğuna emindim.Telefonu kapattım.Onu duymak istemiyordum.Ve geceye devam ettik.Bütün gece kalbim ağrıdı.Ama bu benim umrumda değildi.İstediği kadar acırsa acısın sonunda duracaktı.Deniz'in çıplak göğsüne kafamı iyice bastırdım.Kokusunu içime çektim ve kendimi uykuya bıraktım.Aniden telefonun çalmasıyla ikimizde titredik.Deniz'in göğsünden indim ve başımı yastığa gömdüm.Deniz telefonu açtı.Onu seyrediyordum ve birden elindeki telefonu düşürdü.Kaskatı kesildi.

Ayh öLdüm yeter size bu BeenDiniz mi

Kızım Dilara bu ne ya Çook güzel olmuş. Kıskandım ben yazmıcam kirletmek istemiyorum bu güzelliği.Devamını yaz lütfen ya Bence Behlül'e bişy oldu.

saoL Kızım sana görev vercem ya ben tek başıma yapamıyorum tüm işleri.Twilight bölümü senindir.Seni mod falan yapcam

Aaa ecem mod olmuş Hayırlı oLsun Bu arada sayın adminimiz süper yazmışsınız Hasta oldum adeta!

Teşek

Edward Cullen demiş ki:Aaa ecem mod olmuş Hayırlı oLsun Bu arada sayın adminimiz süper yazmışsınız Hasta oldum adeta!

SaoL Melissa Çok mudlu oLdum sayın Admin Bu arada bayıldım senaryoya Yaa Ne oLduu Kiii Merak İçindeim Azıcık çıtlatsanız
Bihter için bayyaa korktum ya Allah bize baışladı Deniz'e aferim Behlül'e de gıcık oldum nie uzak duruyo ki dudaklarına yapışsın Bihter'in

ÖnemLi deiL kızLar çıtlatmam valla ben yokken iyi bakmışsınız foruma aferim
Bihter neLer yapcak bakın Behlül evet Şimdi yoLLuorum YB i

3.Bölüm:İLK


Deniz telefonu açtı.Onu seyrediyordum ve birden elindeki telefonu düşürdü.Kaskatı kesildi.Elinden düşürdüğü telefonu aldım ve kulağıma dayadım.
''Noldu?''diye sordum karşımdakinin kim olduğunu bilmeden.
''Hadi Bihter..Oyalanmayın.Behlül kaza geçirdi.Yaşam Hastanesi'nde.Çabukk...!''
Kalbim deli deli atmaya başladı.
''Ne?!'' diye çığlık attım.Ama geç kalmıştım.Ben çığlık atana kadar karşımdaki kapatmıştı.Aniden yataktan atladım.Telefonu fırlattım ama nereye attığımın farkında değildim.Gardolabımdan siyah kazak ve pantalonumu giydim.Saçlarıma bakacak halde değildim ama ellerimle hafifçe düzelttim.Telefonumun ,cüzdanımın ve arabamın anahtarlarının olduğu Nike çantayı aldım.Ben hazırdım.Deniz'e baktım ve hala giyinmemişti.Onu bekleyemezdim.Kapıdan çıktım ve aşağıya yavaşça indim.Garaja vardığımda arabama son hız bindim.Ben yola çıkarken Deniz'in de arabasına binişini dikiz aynasından gördüm.Çok geçmeden hastanede oldum.Deniz'i çok arkada bırakmıştım çünkü onun hızının 3-4 katı hızla arabamı sürmüştüm.Arabayı kilitledikten sonra hastanenin kapısının gazetecilerle kaplı olduğunu fark ettim.Onlar bile benim hızımı kesemediler.Aralarından sıyrılıp ilk karşıma çıkan doktora danıştım.
''Behlül Haznedar nerde?''
''Hiç birşeyi yok.Bir iki sıyrık ve kırık bir kol.3 kat yukarda odası 304.''
''Teşekkürler.''İçim rahatlamıştı.Yavaşça üç kat çıktıktan sonra odayı buldum.İçeriye yavaşça girdim.Nihal ve Behlül yanlızdı.Tamamen gözükmeden neler yaptklarına baktım.Behlül iyi görünüyordu.Nihal ise Behlül'ün saçlarını karıştırıyordu.Bu içimde bir kızgınlık yarattı.Ne olduğunu anlamadağım bir kızgınlık.
''Bu hep o Bihter'in suçu.''dedi Nihal.Adımın söylenmesiyle daha da geriledim.
''Saçmalama.''Görmüyordum ama Behlül'ün sesi olduğu çok belliydi.Çocuksu ve gür.
''Neden bu kadar kör olmak zorundasın ki?O seni sevmiyor!''diye karşı çıktı daha çocuksu ve cılız bir ses.Nihal.Duvara yaklaştım ve onlara baktım.Birbirlerine bakıyorlardı.
''Beni kim seviyor ki?''diye sordu Behlül.Güldü.İçimden bir ses 'git öp' diyordu ama aklım 'olmaz' diye cevap veriyordu.
''Ben seni kardeşten öte seviyorum.''Çok şaşırmıştım.Birden Nihal Behlül'ü öpmeye başladı.Şaşırmıştım.Geri geri gidip kapıyı açıp kapadım ve sanki yeni gelmiş gibi yaptım.İçeri doğru yaklaştım ve Nihal'in yanına geldim.Gülümsedim.
''Geçmiş olsun.''Gülmeyi kestim ve gözlerinin içine baktım.Gözleri 'Bihter aşkım ' diyordu ama dudakları kimin dudaklarındaydı...Güldü.
''Sağol.Nihal amcam seni çağırmıştı artık git istersen.''diye fısıldadı Behlül.Nihal'in gitmesini istemişti.Acaba nedendi?Nihal oflayarak odadan çıktık ve artık başbaşaydık.Yattığı yerden doğruldu.Gerçekten çok yakışıklıydı.
''Otursana.''Yanındaki konforlu koltuğa oturmamı istiyordu.Dediğini yaptım ve oturdum.Yere bakıyordum.
''Beni öper misin?''diye sordu.Ona şaşkınlıkla baktım.
''Ne?''
''Beni öper misin Bihter?Öpmessen tekrar kaza yaparım.''
Gözlerimi kaydırdım.Yatağının kenarına oturdum.Dudağımı ısırdım.
''Git öl de sen kurtulayım!''Güldüm.O da bana eşlik etti.Yanına daha da yaklaştım.Kafamı yaklaştırdım.Başım başının hizasında ve oldukça yakındı.
''Ne güzel kokuyorsun...'' Nefeslerimiz birbirimize çarpıyordu ve onun kokusu da oldukça baş döndürücüydü.Dudağına daha da yakınlaştım .Dudaklarımız birleşmişti artık.Dudakarımız birbirine dokununca öylece kaldık .Ne öpüştük ne de ayrıldık.Kalbim nerdeyse dışarı çıkacak ve beynim de artık onunla olmam gerektiğini söylüyor gibiydi.Dudaklarımızda sanki bir elektriklenme oldu ve gözlerimi kapadım.Bir kaç saniye sonra sıcak bir el boynumdan tuttu.Gözlerimi açtım.Behlül de bana bakıyordu.Birbirimize baktık ve sonra tekrar o elektrik dudaklarımızdan geçti.Ne olduğunu anlayamadan aynı anda dudaklarımız açıldı.Gerçekten öyle ateşlice öpüşüyorduk ki benim onun üstüne çıktığımın bile farkında değildim.Nefessiz kalana kadar öpüşmeye devam ettik.Nefes nefeseydik.
''Dudakların bir harika. '' diye fısıldadı.Kokusunu içime çektim.İçim ateşle yandı.Sanki çok istediğim bir şeyi kokluyormuş gibi geldi.Onu daha da arzuladım.Sanki kapıdan en korktuğum kişi gelse bile onu öpmeye devam edecek gibiydim.
''Senin kokun nasıl bir şeydir böyle? ''dedim ve boynuna kafamı gömdüm.Boynumu öpmeye başladı.Bu beni daha da tahrik etti.Gözlerimi kapadım ve kokusunu içime çekmeye devam ettim.Aklıma ondan başka bir şey getiremiyordum.Ben de ellerimi çalıştırdım ve saçlarını karıştırarak boynunu öpmeye başladım.Sanki birşey bizi yönetiyor ve durmamızı istemiyordu.Kapının açılma sesini duydum .Behlül de duymuştu.Yavaşlamıştı ama beni kucağından indirmemişti.
''Durma.Devam edelim.''diye fısıdadı Behlül.
''Kim?''diye fısıldadım boynunu öperken.
''Deniz ve Nihal.''Daha da ateşli öpmeye başladım.Beni yüzüne doğru çekti.Öpüşmeye başladık.Gözlerimi kapadım ve kendimi tutkunun içinde buldum.Eli sırtımdan boynuma geldi ve okşamaya başladı.Şu an gerçekten yaşadıklarımın hepsinden daha zevkli birşey yaşıyordum.Nefes alıyorduk.
''Ne yapıyorlar?''diye sordum.Gerçekten merak ediyordum.
''Nihal ağlıyarak bize bakıyor.Deniz de ağzı açık bir halde seni süzüyor.''diye cevap verdi.Sırıttım ve kendimi büyük bir güçle ona bastırdım.Birlikte yatağa düştük.
''Bluzumu çıkar.''diye fısıldadım onu öperken.
''Tek elle mi?''Güldüm ve bluzumu çıkardım.Behlül beni öyle görünce gözleri büyüdü.Tek kaşımı kaldırdım ve bluzu bir kaç dakika öncce oturduğum koltuğa fırlattım.Onu yatakla kendim arasında sıkıştırdım ve dayanılmayacak şekilde öpmeye başladım.O da elinden geldiğince cevap veriyordu .Çünkü çok hızlı bir şekilde öpüyordum.Birden kapının kapan sesi geldi ve arkama döndüm.Gelenler gitmişti.Bir kaç dakika daha devam ettikten sonra üstünden indim ve bluzumü giydim.Oda yerinde doğruldu.Bluzümü fırlattığım koltuğa oturdum ve bana şaşkınlıkla bakan Behlül'e baktım.
''Noldu beğenmedin mi?Yoksa gidip tekrar kaza mı yapacaksın?''Güldüm.Sanki hafızasını kaybetmiş gibi bana bakıyordu.
''Bir çok kız gördüm ama senin gibisini görmedim.''
''Teşekkür ederim.''
''Dünyanın en seksi , en cazibeli, en ateşli kızısın.''Güldüm.
''Artık göğüslerimi de sütyenden görmüş oldun.''
''Baktığımı hatırlamıyorum.Ben o senin muhteşem dolgun dudaklarınla ilgileniyordum.''Hafiften güldüm ve esnedim.
''Gel yanımda uyu.'' Gerçekten karşı koyulma bir teklifti.
''Görürlerse.Hem doktorlarda görürse beni başka odaya alırlar.''
''Alamazlar sana kolumu öyle bi dolarım ki kimse seni yanımdan alamaz.Görsünler , zaten yaptıklarımızı herkes biliyordur şu an.''dedi ve güldü.Yana kaydı ve bana sığabileceğim kadar yer bıraktı.Yanına gidip, bıraktığı boşluğa uzandım.Ona doğru döndüm ve yaklaştım.Kırık koluna zarar vermeyecek kadar yaklaştım.Bana sağlam koluyla sarıldı ve öyle kaldı.Gülümseyerek o muhteşem kokusunun içinde uykuya daldım.

Tanrımmmm Bihter valla az değil Behlül mutluluktan coşmuştur heralde
Deniz ve Nihal geldi ve onları öyle gördü ama onlarda daha da ileriye gittiler
Kısacası SÜPERDİ!!! Ay ne güzel birlikte uyudular

DiLara sen de gir biraz ya Burda bi tek ben kalıyorum Melissa da girmiyo Her gün bakıyorum YB nerde diye ama sen koymamışsın Arıyacam şimdi seni YB koy gene Dayanamıyorum neler olcak acaba

Araman Gerekmiyodu canımcım Geldim işte YB yazmıştım zaten Artık hep birlikte olcaz Çünkü ben artık denize giremiyorum Nedenini sorma

4.Bölüm:TOKAT

Kırık koluna zarar vermeyecek kadar yaklaştım.Bana sağlam koluyla sarıldı ve öyle kaldı.Gülümseyerek o muhteşem kokusunun içinde uykuya daldım.
Sabah da onun muhteşem kokusuyla uyandım ve gözlerimi araladım.İlk gördüğüm şey bana aşkla bakan iki çift masmavi göz.Gülümsedim.Kendimi rahat hissediyordum.Çok daha rahat.
''Günaydın Bihter.''Etrafa bakacak halde değildim.Sadece ona bakmak istiyordum.
''Günaydın.''Güldü ve elini belimden çekerek yüzümü okşamaya başladı.Gözlerimi kapadım ve onun her dokunuşunda verdiği zevki tatmaya çalıştım.Hiç birşey ile kıyaslanamazdı.Gözlerimi açtım.
''Kimse geldi mi?Akşam boyunca?''diye sordum.
''Bilmiyorum bir hemşire geldi ve seni gördü.Seni başka odaya falan almak istedi , ben de karşı çıktım.Kavga falan işte.'' gülerek cevap verdi.
''Ben de uyanmadım?''Başını gülerek salladı.
''Gerçekten hiç uyanmadın ve arada bir boynuma sarıldın.''Güldüm.Bunun kendimin yaptığına inanamadım.
''Eee bugünde mi yanında yatıcam böyle?''diye sordum.Aslında benim için sorun olmazdı ama genede sordum.
''Hayır bugün taburcu olcam.Sen de bana bakacaksın.''
''Ben mi bakacağım?''Gülerek sordum.
''Bakmasan da olur bana Nihal de bakar.''Somurttu.Bunu benim kızkanmam için yapıyordu biliyordum.
''Arada bir bakarım.Her gün sizin evinize gelemem.Nihal baksın evde sana.''diye cevap verdi.Bu cevabı beklemiyor gibiydi.
''Hımm tamam.Ben sizin evde kalırım.''Gözlerini benden ayırıp arkama baktı ve ekledi.''Saat 11.Amcamlar dışardadır.''Tekrar bana bakmaya başladı.
''Tamam burdan gidelim, hadi .''diyerek yataktan kalktım.Üstüme çeki düzen vedikten sonra odadan çıktım.Adnan Bey tam karşımdaki koltuktan kalkarak bana yaklaştı.
''Günaydın Bihter.Uyandı mı?''diye sordu.Onla konuşurken sadece onun olması dikkatimi çekti.
''Günaydın.Uyandı.''Gülümsedi ve yanımdan geçerek odaya girdi.Ben de onun oturmuş olduğu koltuğa oturdum.Yarım saat sonra Adnan Bey çıktı ve gülümseyerek sağ koridora gitmeye başladı.Tekrar odanın kapısı açıldı ve bu sefer Behlül çıktı.Uzun kollu mavi mavi gömlek giymişti ama kollarının yarısı sıyrılmıştı.Siyah bir kot pantalon giymişti.Yanına gittim ve Adnan Bey'i arkasından gitmeye başladık.
''Çantan ve herşeyimiz arabada.''dedi.
''Tamam.Beni yolda bırakırsınız.''
''Ben sizin eve geliyorum.Firdevs Hanım istemiş.''
''Onun nerden haberi olmuş ki?''
''Akşam Deniz eşyalarını toplamaya gitmiş ve söylemiş her şeyi.Sonra Firdevs Hanım amcamı aramış.Amcamla konuşmuş falan.Amcam da geldi bana sordu.İster misin diye.Ben de tamam dedim.Amcam eşyalarımı sizin eve göndermiş.''diye bana cevap verdi.İçimden güldüm.Çoktan zemin kata ulaşmıştık.Durduk ve Adnan Bey'i beklemeye başladık.Bir kaç dakika sonra o da geldi ve gazeticeleri aşarak bizi bekleyen arabaya bindik.Yol boyunca kimse konuşmadı.Eve gelince kapıda bizi bekleyen Katya ve şoförlerimiz çantaları eve taşıdılar.Adnan Bey'le vedalaştıktan sonra Behlül'le eve girdik.Annem büyük bir ihtimalle bizi içeride bekliyordu.Salona girdiğimde daha kötü bir gerçekle karşılaştım.Deniz ile.Gözlerim büyüdü ve korktum.Annem gülerek ayağa kalktı.Yanımıza geldi ve Behlül'e sarıldı.
''Seni akılsız çocuk niye kendine dikkat etmiyorsun?''dedi annem Behlül'e bakarak.
Bana döndü.
''Bihter de hiç yanından ayrılmamış...''dedi bana karşı.Alaycı bir şekilde güldü.Acaba Deniz anlattı mı diye düşündüm.Bende anneme karşılık alaylı bir gülüş attım.
Deniz de ayağa kalktı.Annemin sol çaprazına benim karşıma geçti.
''Eminiz ayrılmadığına.''dedi ve sırıttı.
''Senin burda ne işin var?''dedim ve ona kötü kötü baktım.Annem de bana gözlerini pörtletmiş kızgın kızgın bakmaya başladı.Deniz sesli bir şekilde güldü.
''Niye burda olmayayım ki?Senin sevgilin değilmiydim?'' Gerçekten sinirlerimi bozmaya başlamıştı.
''Sen benim eski hem de çoook eski sevgilimdin ve ben seni terketmiştim.'' Güldüm ve Behlül'ün belinden tuttum.''Yeni sevgilim senin kardeşin.''Behlül yanıma iyice yaklaştı.Nefes aldığımda kokusu burnuma geliyor ve içime doğru ilerliyordu.Deniz ellerini yumruk yaptı.Gözlerinden kızgınlık ve kıskançlık fışkırıyordu.Annemin bir şe demesini bekliyordum ama yanımızdan geçip gitti.Deniz yanımıza daha da yaklaştı.Bir bana bir de Behlül'e bakıyordu.
''Sen iğrençsin!''diye bağırdı ve bana tokat attı.Yüzüm sola döndü ve içimde ona karşı olan her şey kesildi , atıldı.Behlül'ün elin belimden çekildi ve çekilmesiyle ''tak'' diye bir ses duyuldu.Boynumu eskisi haline getirdiğimde Deniz yerdeydi ve iki elide sağ yanağındaydı.Behlül'e kötü kötü bakıyordu.Behlül'e döndüm.Gülümsedi ve elini belime koyarak beni merdivenlere çekti.Merdivenlerden çıkarken Deniz'in vurduğu yeri öpüyordu ve bu benim daha iyi hissetmemi sağlıyordu.

Dilaara Tanrım bu ne ya nasıl Bihter'e tokat atar köpek Behlül'ün yerinde olsaydım ona bi yumruk değil ordan saksı falan alırdım öldürürdüm onu be Bihter en azından artık Deniz'e güvenmez Dimi?Yoksa : Her eyse Behlül çok tatlı ya Deniz vurduğu yeri öpüomuş Aferim Aferim Devamııı İstiyorum YB yüz saattir bekliodum seni hadi be

Söz YB yarın Yoruldum Hayır Deniz gene beLa oLcak biraz ama ona güveni bitti Bihter'in Behlül bence de çok iyi.

Senin yazmaya niyetin yok valla ben yazıcam Jake ve Kristen da artık işin içinde


5.Bölüm:YENİLER

1.PART


Gülümsedi ve elini belime koyarak beni merdivenlere çekti.Merdivenlerden çıkarken Deniz'in vurduğu yeri öpüyordu ve bu benim daha iyi hissetmemi sağlıyordu.Ondan asla vazgeçmeyeceğimi düşündüm...Ama belki bu bir yalandı.Koca bir yalandı...Günler birbirini kovalayarak geçip gidiyordu.Behlül'ün alçısı da çıkarılmıştı artık.Bu alçı ondan çok benim canımı sıkmıştı.Doğru düzgün gezemiyor , eğlenemiyorduk.Alçı çıkarıldıktan sonra hemen alışverişe gittik.Pek de kalabalık değildi , gittiğimiz yer.Kıyafetleri karıştırırken yanıma biz kız geldi.Sürekli gülümsüyor ve birilerinin taklidini yapıyordu.İkimizde aynı elbiseye el uzattık.
''Ahh üstündeki şey çok güzel...Ben Kriss.Sen?''Gülümsedim.O da ban karşılık verdi.
''Bihter...Teşekkür ederim.Sana bu renk uymaz ama kırmızısı iyi gidebilir.''
''Bence de.Tanıştığıma memnun oldum.Birlikte bakalım mı birşeyler?'' diye yavaşça fısıldadı .Sanki gizli kalmasını istiyormuş gibiydi.
''Birinden mi korkuyorsun?''diye karşılık verdim fısıldayarak.Gülümsedi.Gerçekten çok tatlı birine benziyordu.
''Evet, Jake beni rahat bırakmıyor.Her şeyime karışıyor.Erkekler kadınların giysi seçimine karışmamalı bence.''Gülümsedik.Onu beğenmiştim.Çk güzel ve cana yakındı.
''Adın türk ismi gibi değil?Yabancı mısınız?Ve bu arada bence de karışmamalı.''dedim.
''Evet ama uzun süredir burdayız Türkiye'de.Jacob ve ben kardeşiz.Babam İngiliz.Annem türk.Biz orda doğmuşuz ama buraya sonradan gelmişiz.''dedi ve göz kırpttı.
''Sen yanlız mısın?Yani şu anda ?'' diye devam etti.Başımı 'hayır anlamıyla salladım ve cevap verdim.
''Hayır.Erkek arkadaşım burada.''
''Bir kahve içebilir misin peki?Burda pek arkadaşım yok.Aslında hiç yok.Arkadaş olabiliriz .Eğer tabii sen de istersen.''dedi ve gülümsedi.
''Tabii.Neden olmasın?Zaten o da başka bir mağazada.''
''Aaa harika.Jake'le de tanışırsın sonra.'' dedi ve yürümeye başladı.Ben de onu takip ettim.Ona karşı bir yakınlık hissetmiştim, belki yakın arkadaş olabilirdik.Zaten buna olduğundan daha çok ihtiyacım vardı.Starbucks Coffee'ye oturduktan sonra Kriss'in birden telefonu çalmaya başladı.Dudağını ısırarak telefonu açtı.Onun telefonu açmasıyla benim telefonumda çalmaya başladı.Telefonu elime aldım ve bakmadan açtım.
''Efendim?''
''Bihter , nerdesin?''
''Bir aradaşımla kahve içeceğim.''
''Tamam ben de gelirim.Neresi?''
''Behlül,bir tek ben çağırıldım.Kız kızayız zaten.''
''İyi ben arabada seni bekliyorum.''
''Sağol bye''dedim ve telefonu kapadım.Telefonu çantaya koyduktan sonra tekrar Kriss'e döndüm.Telefon konuşmasını bitirmişti ama somurtuyordu.
''Noldu ?''
''Jacob geliyor ve geldi.''demesiyle diğer sandalyeye çok ama çok yakışıklı bir çocuk oturdu.İlk önce Kriss'e döndü.
''Seni küçük fare !Nerdeydin?''dedi ve bana doğru döndü.Beni süzdükten sonra donup kaldı.
''Ah...Cennette olmalıyım!''dedi ve gülümsedi.Gülümsemesi çok hoştu.Karşılık verdim.
''Ben Jacob.Ama ne istersen onu diyebilirsin sen.''Elini uzattı ve bende elini tuttum.
''Ben de Bihter.''Elimi geri çektim.Kriss'e döndüm .O da bana gülümsedi.Kriss'e bakıyordum ama Jacob'ın bana baktığını hissedebiliyordum.Ben de ondan hoşlanmıştım ama Behlül vardı .Bunu ona yapamazdım.
''Telefon numaran var mı?İstersen bundan sonra görüşebiliriz.'' diye sordu Kriss.
''Tabii...79667866876''Kriss telefonuna kaydetti ve Jacob'ın sırtına bir yumruk attı.
''Heyy!!Uyan yeme Bihter'i bakışlarınla.''dedi ve güldü.Jacob ona doğru kötü kötü bakmaya başladı.Kız kardeşini benim yüzünden öldürcekti nerdeyse.Durumu düzeltmelydim.Gülümseyerek Jacob'a döndüm.
''Kriss'den numara alıp arayabilirsin beni.''dedim.Anında Jacob bana döndü ve gülümsedi.
''Ahh istediğim zaman mı?''diye sordu.Kriss Jacob'a bu sefer yavaşça vurdu ama Jacob dönmedi hala bana bakıyordu.
''Evet istediğin zaman hatta kız kardeşin Kriss'i öldürmezsen buluşuruz bile.''Kriss'e döndü saçlarını okşamaya başladı.Bir yandan da bana bakıyordu.Güldüm.
''Saçlarımla oynamayı kes seni gıcık şey.''Kriss saçlarını okşayan elden kurtuldu ve somurtarak Jacob'a sert bir bakış attı.
''Uzun bir süre yani sonsuza dek...''diye ekledim.Jacob başıyla onayladı.
''Ne kadar istersen Bihter.Seni mi kırıcam .''Gülümsedik.Behlül'ün arabada olduğunu hatırladım ve irkildim.Ayağa kalktım.
''Ben gitmeliyim.Çok geciktim.Sonra görüşürüz.''dedim ve çantamı elime aldım.Kriss yanıma geldi ve yanaklarımdan öptü.Tabii ki bende onunkileri öptüm.
''Tamam Bihtercim.Konuşuruz...''Gülümsedim.Jacob önüme geçti.
''Beni öpmek yok mu?''Güldüm ve yanağını öptüm.Parfümü gerçekten güzel kokuyordu.
Vedalaştıktan sonra Behlül'ün yanına arabaya gitmeye başladım.

Devamı.

2.Part (Jacob'ın Ağzından)








Ne kadar zarif ve güzel yürüyordu...Bakmaya doyamıyordum.Bihter'ime.Kriss'le aynı yaşta olabilirdik ama kesinlikle hala büyüyememişti.Sırtıma sertçe vurdu.Ona dönmemi istiyordu ama ben dönmeyecektim.En azından Bihter gözden kaybolana kadar.Acaba benden hoşlanmışmıydı?Bihter gözden kaybolmuştu artık.Kristen'a döndüm.
''Ah ne güzellikti...Aşık oldum.''Hala Bihter aklımdaydı ve bir daha çıkmayacağını da biliyordum.Kesinlikle ona aşık olmuştum.İlk görüşte aşk!
''Ümitlenme Jake.Sevgilisi varmış.'' O bile benim moralimi düşüremezdi.
''Sorun yok o hala benim.''Kriss dalga geçercesine güldü.
''Imm belki sevgilisini çok seviyordur?''
''Uff Kristen...Senle konuşulmuyor.Ben eve gidiyorum.Sen işin bitince gelirsin.''
''Git bakalım.Dolapta çikolatalı pasta var.Yersen ye benim canım kardeşim.''Bunun üzerine gülümsedim ve öpücük attım.Tam Starbucks'yan çıkacakken aklıma Bihter'in telefon numarası geldi.Tekrar Kristen'ın yanına gittim.
''Benim güzel kardeşim , Bihter'in telini alabilirmiyim?''Gülümsedi ve Iphone'nu çıkartıp numarayı gösterdi.Hemen numarayı ben de kendi Iphone'uma kaydettim.Kristen'ı başından öperek en alt kata garaja indim.Hemen beyaz BMW Jip'ime gittim ve arabayı eve doğru sürdüm.Çok geçmeden evde olmuştum.Arabayı kilitledikten sonra eve girdim.Karnım acıkmıştı.Kristen'ı dinleyip hemen alt kata mutfağa indim.Gözlüğümü çıkartıp tezgahın üzerine koydum.Dolaba gidip bir şeyler yemeden önce aklım tekrar Bihter'e gitti.Cebimden telefonumu çıkartıp Bihter'i aramaya koyuldum.İki üç saniye sonra Bihter'in mükemmel sesini duydum.
''Efendim?''Buzdolabının yanına gidip , buzdolbını açtım.
''Aaa ben Jacob?'' Tek elimle iki dilim kesilmiş çikolatalı pasta tabağını alıp buzdolabını kapadım.
''Ah Jacob...Noldu?''Tabağı masaya koyup çatal aldım.
''Şey nasılsın?''Bir yandan da pastayı ufak ufak didikliyordum.
''İyiyim ya sen?''
''İyiyim.Seninle bir gün gezelim mi?''
''Sadece ikimiz mi?''
''Aa hayır yani Kristen da olacak.''
''Ne zaman olduğuna bağlı Jacob.''
''Jake diyebilirsin Bihter.Yarına ne dersin?''
''Jake, peki.Olur yarın.Ama nerde buluşacağız ki?''
''Biz seni evinden alalım?''
''Imm tamam.Adresi mesaj atarım ve ben sizi kapıda beklerim.''
''Aaa hayır, lütfen.Biz beklesek sorun olmaz.Ama sen yorulursun.Bizim araba yorulmaz.''
''Ahh beni de düşünürmüş Jake'im benim...'' Jake'im demesi hoşuma gitmişti.Gülümsedim ve pastadan bir çatal daha mideye indirdim.
''Sen benim canımsın.''Ups galiba yanlış kelimeyi kullandım .İşallah beni terslemez.
''Iımm.Peki mesaj atarım.Güle güle.''Telefon kapandı ve benim de moral eskisi gibi düştü ve üstelik kıza resmen asılmıştım.Niye 'canımsın' diyorum ki?Çok akıllıyım ya ondan!Aniden iştahım kesildi ve herşeyi öyle bırakarak en üst kata odama çıktım.Kendimi yatağa attım ve Bihter'i düşünmeye başladım.

Jacob mı !!!! Bihter kesinlikle onundur !!!Ay inanmıyorum !!! Kristen da mı var Ay allahım ya Jake ve Bihter çokk hooş!!! BU arada aferim güzel olmuş...Sen yazmaya devam et böle